بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

لَتَرۡكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٖ ١٩

Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz.

– Diyanet İşleri

فَمَا لَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ ٢٠

Böyleyken onlara ne oluyor da iman etmiyorlar?

– Diyanet İşleri

وَإِذَا قُرِئَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقُرۡءَانُ لَا يَسۡجُدُونَۤ۩ ٢١

Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar.

– Diyanet İşleri

بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُكَذِّبُونَ ٢٢

Daha doğrusu, inkâr edenler (Kur’an’ı) yalanlıyorlar.

– Diyanet İşleri

وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا يُوعُونَ ٢٣

Hâlbuki Allah, içlerinde ne sakladıklarını çok iyi bilir.

– Diyanet İşleri

فَبَشِّرۡهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ ٢٤

Öyle ise sen onlara elem dolu bir azabı müjdele!

– Diyanet İşleri

إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمۡ أَجۡرٌ غَيۡرُ مَمۡنُونِۭ ٢٥

Ancak iman edip de sâlih ameller işleyenler başka. Onlar için, bitmez tükenmez bir mükâfat vardır.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu